Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu; iki veya daha fazla kişinin, başkaları tarafından dinlenmeyeceği inancı ile iletişim araçlarıyla gerçekleştirdiği haberleşmenin dinlenmesi, okunması, kaydedilmesi veya yayınlanması ile oluşur. TCK 132. maddede yer alan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığında düzenlenmiştir. Aşağıdaki hareketlerden birinin işlenmesiyle suç oluşur:
1.En az 2 veya daha fazla kişi arasındaki haberleşmenin gizliliğinin üçüncü bir kişi tarafından herhangi bir şekilde ihlal edilmesi. (TCK md.132/1-1.cümle)
2.En az 2 veya daha fazla kişi arasındaki haberleşmenin üçüncü bir kişi tarafından “kayda alınmak suretiyle” gizliliğin ihlal edilmesi. (TCK md.132/1-2.cümle)
3.En az 2 veya daha fazla kişi arasındaki haberleşmenin üçüncü bir kişi tarafından “ifşa edilmesi” (açığa vurulması) suretiyle gizliliğin ihlal edilmesi. (TCK md.132/2)
4.Kişinin kendisiyle yapılan haberleşmeyi herhangi bir şekilde veya basın ve yayın yoluyla “hukuka aykırı bir şekilde ifşa ederek (açığa vurarak)” gizliliği ihlal etmesi. (TCK md.132/3)
Kişiler arasındaki haberleşmenin ihlali suçunu işleyen kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alır. Bu suç kayıt almak suretiyle işlenirse fail hakkında ceza 1 kat arttırılır. Haberleşmenin kayda alınması aslında içeriğinin başka bir yere aktarılmasıdır. Bu aktarım ses kayıt cihazı, fotoğraf, kamera, elektronik alet gibi bir araçtan yararlanarak olabilir. Kayda alınan haberleşmenin fail tarafından ayrıca dinlenilmesi ya da okunması gerekmez ve alınan kaydın anlaşılamaz olması suçun oluşumunu engellemez. Bu suç; serbest hareketli bir tehlike suçudur. Yani, haberleşmenin gizliliğine karşı herhangi bir eylem suçu oluşturur. Haberleşme gizliliğinin ihlal edilmiş olması suçu tamamlar.
Haberleşme özgürlüğü, kişinin temel haklarındandır. İnsan haklarını düzenleyen uluslararası belgelerde, kişinin haberleşme hak ve özgürlüğüne sahip olduğu öngörülmüş, bu hakkın tanınması ve korunmasının gerekliliği belirtilmiştir. Anayasa’nın 22. maddesine göre; Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırk sekiz saat, içinde açıklar; aksi halde karar kendiliğinden kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir. Bu madde ile haberleşme özgürlüğü kişiye bir hak olarak tanınmakta; haberleşme özgürlüğünün sınırlandırılabileceği haller belirtilmek suretiyle anayasal güvence sağlanmaktadır.
Bir suç bakımından ceza kanununda öngörülen nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda kanunda o suç için öngörülen cezadan daha ağır cezaya hükmedilir. Bu kapsamda Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu bakımından nitelikli haller incelenecek olursa; Haberleşmenin Gizliliği İçeriklerin Kayda Alınması Suretiyle Gerçekleştirilirse ,Haberleşmenin Basın Ve Yayın Yoluyla Yayınlanması,Suçun Kamu Görevlisi Tarafından Ve Görevinin Verdiği Yetki Kötüye Kullanılmak Suretiyle İşlenmesi , Suçun Belli Bir Meslek ve Sanatın Sağladığı Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi halinde daha ağır cezaya hükmedilecektir.
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu şikâyete tabi bir suçtur. Şikâyet süresi mağdurun suçu ve suçun failini öğrenmesinden itibaren altı aydır. Aynı şekilde bu suç uzlaştırmaya tabi suçlardandır. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu bakımından uzlaşma kapsamında olan ve yalnız para cezasını gerektiren bir suç olmadığından ön ödeme uygulanamaz. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun temel ve nitelikle halleri bakımından dava zamanaşımı suçun işlendiği tarihten itibaren sekiz yıldır. Bu süre içinde soruşturma ve kovuşturma yapılmalı ve fail cezalandırılmalıdır.