Ülkemizde eşler arasında nafaka sıkıntısı çokça yaşanıyor. Özellikle boşanma davalarında bu durum üstüne düşülmese de çok önemli ve göz ardı edilmemesi gereken bir durum. Boşanma davasında nafakaya ilişkin verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. Tarafların ekonomik durumunda meydana gelen gelişmeler yada yeni çıkan gereksinimler sebebiyle nafakanın artırılması gerekebilir. Nafaka alacaklısının, artırım talebini ve gerekçelerini belirterek dava açması gerekir. Anlaşmalı boşanma davalarında istenmeyen nafakalar (iştirak nafakası hariç) bir daha istenemiyor. Bu durum toplum tarafından bilinmemekte… Bunun sonucu olarak da çok mağduriyet yaşanıyor özellikle çalışmayan kadınlar açısından. Bazen de hakim, çekişmeli boşanma davasında belli bir miktar nafakaya karar veriyor. Boşanma davası sonucu karara bağlanan nafaka miktarı değişen ekonomik, sosyal şartlar ve ihtiyaçlar doğrultusunda yetersiz kalabiliyor. İşte bu durumda nafaka artırım davası açılabiliyor. Öncelikle nafakaları tanıyalım. 4 tür nafaka vardır. Bunlar: Tedbir, Yoksulluk, İştirak, Yardım Nafakası. Tedbir nafakaları, mahkemenin tarafların uzun dava aşamalarında zor durumda kalmamaları açısından hükmettiği geçici bir nafaka türüdür. Mahkeme kararının kesinleşmesi ile beraber tedbir nafakası sona erer. Yoksulluk nafakası, Evliliğin bitmesi nedeniyle yoksulluğa düşecek eş lehine, hükmedilen nafakadır. İştirak nafakası, hukukta çocuk olarak tabir ettiğimiz 18 yaşından küçük müşterek çocukların ihtiyaçlarının hem anne hem baba tarafından karşılanması gerekliliğince bağlanan nafaka türüdür. Boşanma kararının kesinleşmesiyle beraber velayet hakkını alan eşin, velayet hakkına sahip olmayan eşten çocuğun eğitim, sağlık, barınma, giyim v.b her türlü ihtiyacını karşılamak için aldığı nafaka türüdür. Boşanan eşler maddi imkanları doğrultusunda iştirak nafakası miktarını karşılamakla yükümlüdür. Yardım nafakası ise, bir kişinin, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy, üstsoy ya da kardeşlerine ödediği nafaka türüdür.
Bu nafaka türlerinden yoksulluk nafakasının boşanma davasında bir kadına bağlandığını düşünelim. Yoksulluk nafakasının istenebilmesi için yoksulluğa düşecek tarafın, diğer tarafa göre kusurunun daha az olması gerekir. Tüm bu şartların sağlanması halinde hakimin takdirince bu tarafa bir yoksulluk nafakasına hükmedilir. Kadın, aldığı nafakanın ,ekonomik sebeplerden ötürü, az gelmesi nedeniyle nafakasının artırılmasını mahkemeden avukat aracılığıyla talep edebiliyor. Nafakalar normalde 2 şekilde ödenebiliyor. İrat biçimi yani her ay düzenli şekilde nafaka ödenmesidir. Diğer ödeme türü ise sermaye biçiminde ödemedir. Bu şekilde ödemede toptan bir ödeme gerçekleştiriliyor ve nafaka borcu sona eriyor. Sermaye şeklinde ödenen nafakanın artırılması mümkün değildir. Ancak irat şeklinde her ay düzenli ödenen nafakanın artırımı talep edilebilir. Hangi koşullarda nafaka artırımı istenebilir buna yakından bakalım isterseniz. İştirak nafakası (çocuk bakım nafakası), çocuğun eğitim ya da büyümesine bağlı olarak ihtiyaçlarının artması sonucu nafakanın artık yeterli olmaması halinde, nafaka borçlusunun nafakanın bağlandığı döneme göre gelirinde artış olması durumunda, nafaka alacaklısının nafakanın bağlandığı döneme göre hayat standardında düşüş olması halinde ve ya enflasyonun değişmesi sebebiyle nafakanın yeterli olmaması halinde , artırım mahkemeden istenebiliyor.
Peki nafaka artırım davaları nerede açılabiliyor? “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.” der kanun. Yani nafaka artırımı davası açmak isteyen nafaka alacaklısı, kendi yerleşim yeri Aile Mahkemesinde davayı açmalıdır. Ancak bu davayı açmak isteyen varsa tek önerim ; bu tarz nafaka davalarında mutlaka bir boşanma avukatı ile bu yolda yürümeniz gerekliliğinin elzem oluşudur.