Çağımızın önemli hastalıklarından biri olarak görülen stres; sıkıntı, zorlanma, dayanma gücünün azalması olarak tanımlanmaktadır. Endüstriyel toplumlarda yaşayan insanlar, hızlı kentleşme ve buna bağlı olarak gürültünün artması, kalabalıklaşma, hızla değişen yaşam şartları, trafik sorunu ve benzeri durumlarda stres ile sıklıkla karşılaşmaktadır. Çalışma hayatı ise kişiyi strese sokan ögelerin başında yer almaktadır.
Modern çağın hastalığı olarak bilinen stres karşısında, vücudun tepki gösterdiği kanıtlanmıştır. Stresin kaynağı ister fiziksel, ister duygusal olsun vücut adrenalin salgılayarak reaksiyon vermektedir. Stresin besin ögelerine etkisi tam olarak bilinmemekle birlikte, metabolizmada bazı değişiklikler olmaktadır.
İmmün sistemin baskılanması sonucu enfeksiyon ve hastalıklara yakalanma sıklığı artmaktadır.
Adrenalin oluşumu için C vitaminine ihtiyaç duyulduğundan, uzun süreli streslerde artan adrenalin düzeyine bağlı olarak daha fazla C vitaminine gerek duyulmaktadır.
İnsan organizması gereksinimini C vitamininden zengin portakal, kivi, patates, brokoli, biber gibi yiyeceklerden karşılamaktadır.
Havuç, koyu yeşil yapraklı sebzeler, sarı-turuncu meyvelerde bulunan beta karoten de immün sistemi olumlu yönde etkilemektedir.
Koyu yeşil yapraklılarda bulunan folik asit; deniz ürünleri, kırmızı et ve yağlı tohumlarda bulunan (ceviz, badem gibi) çinko enfeksiyonlara karşı savunmada immün sistemi desteklemektedir.
Stres altında olan organizmanın protein gereksinmesi de artmaktadır. Yetersiz protein tüketimi de immün savunmayı azaltmaktadır.
Günlük düzenli tahıl-ekmek tüketerek, proteinden zengin düzenli kahvaltımızı yaparak, mevsimsel ve taze bol sebze meyve tüketerek, sofralarımızda az yağlı veya et ile hazırlanan sebze- kuru bakliyat yemeklerine yer vererek stresin yol açabileceği olumsuzluklardan vücudumuzu koruyabiliriz. Hazırlayacağımız düşük kalorili tatlılar ile stresli yaşantımıza mutlu bir ara verebiliriz.