Bu dönem çocuklar ve gençler için mi, sancılı yoksa aileler için mi? :)
Tabii ki aileler, çünkü çocuklarının hayatları, girecekleri birkaç saatlik sınavlarla şekillenecek. Umutları, hayalleri onlarla birlikte ya yeşerecek, ya ……. Gerilim yüksek.
Oysa bu dönemi işkence olmaktan çıkarmak mümkün, GERÇEKTEN…
Hangi yaş grubunda olursa olsun, kabiliyetlerini bilmek bu konuda bize müthiş bir ip ucu verecektir. Hangi konuda takıldığını, neden yapamadığını anlamaya çalışmak hem çocuğunuza güvenini kazandıracak ve cesareti artacak, hem de sorunu çözmek kolaylaşacaktır.
Kendi hayallerimizi çocuklarımızda görmeye çalışmak en büyük handikapımız maalesef. Uzmanlar her zaman uyarırlar, ancak “benim hayalim şuydu, inşallah çocuğum yapacak” diyen anne-babalar hala var :).
Aslına bakarsanız çocuklarımızın baş etmek zorunda kaldıkları en çetrefilli dönem.
Bir taraftan biyolojik olarak değişim geçiriyorlar, aynı anda da duygusal çalkantıları yaşamak durumundalar. Diğer taraftan da derslerinin hepsinde başarılı olma zorunluluğu baskısını yaşıyorlar. Okul dönemlerinin başlamasıyla “sınav sitresi”ne de girmiş oldular zaten. Anne-babalar onlar için çalışıyorlar, bütün umutlar onların üstünde. Hiç ölçeniniz var mı acaba, kaç megatonluk bir baskı bu?
Bu “bırakın gençleri istediğini yapsın, zaten ergenlik zor bir süreç. Sonra isterse okur, istemezse okumaz” gibi bir paragraf değil. Çocuklarınızı doğru tanımanız gerektiği konusunda bir öneri, kızgınlıklarını, alınganlıklarını, sevgi yumağı taleplerini, endişe ve korkularını. Sürekli tekrarlanan sakarlıklarının nedenlerini anlayıp, alaycı değil, ikaz edici olarak yanlarında olmak yetecektir. Ders aralarında gerilimlerini azaltabilmek adına küçük molalar vermesi (bazen uzayabilir) birlikte vakit geçirme önerilerinizi iletmeniz olabilir?
Derinliği olan bir konu, o nedenle sizleri de sıkmadan ara verelim sonra devam edelim. Ancak, sorularınız olabilir, internet adresime yazarsanız memnuniyetle yanıtlarım…
Geleceğimizi, bir anlık kızgınlıklarla yok etmeyelim….
Nevin Tümene, www.karamankigem.com