Hani hoca Nasreddin damdan düşmüş. Ahali başına toplanmış hocanın ve başlamışlar vaveylaya, Hocam seni anlıyoruz da, Allah sabır versin de, canın çok acımıştır da vs. vs. Hoca can acısıyla ahaliye: “Efendiler! Hani damdan düşen Mehmet ağa var ya, işte onu getirin bana, anlarsa o anlar beni” demiş.
İşte bende bu gün engelliler günü olması hasebiyle Karaman’ımızın güneşe hasret gözlerinden, engellere ve engellemelere rağmen toplumda iz bırakan, gönüllerde taht kuran aynı kaderi paylaştığımız görme engelli büyüklerimden bahsetmeye çalışacağım. Her ne kadar damdan düşenler olarak birbirimizi pek arayıp sormasakta, bir araya gelipte dertleşemesekte, onlar hem benim hem de duyarlı yüreklerin kalbinde. Sadece görme engelli büyüklerimden de bahsetmek istemiyorum. Hani Karaman’ımızın manevi bir sultanı vardı. Biz ona deli Muammer dedik. Ne yazık, kimin deli, kimin veli olduğunu bilemedik. Onun o Karaman’a olan hasretliğini onun kadar yürekten, onun kadar gönülden ifade edemedik. Hani Bekir Sıtkı Erdoğan’ın Karaman şiirini belleğimize onun kadar yer ettiremedik. Rabbim ona gani gani rahmet eylesin, benim naçiz kalemim elbette Muammer Baran ağabey gibi bir değerin zerresini ifade edemez ama yad etmek istedim onu da bu yazımda.
Muammer ağabeyden bahsetmişken, Karaman’ımızın birde yaşayan değeri Recep ağabeyimizi yad etmemek büyük vefasızlık olur elbet. Recep ağabeyimiz Karaman’ımızın manevi erlerindendir şüphesiz ama benim en çok kanıma dokunan, Recep ağabeyimizi sosyal medya hesaplarından paylaşarak alay edenlerin olması çok talihsiz bir durum. Onun videolarını sosyal medyada temaşa ettiğim zaman ben bir engelli olarak çok kırılıyorum. Bu konuda çok şey söylemek istemiyorum. Umulur ki mesajım duyarlı gönüllere dokunmuştur.
Gelelim bizim camiadan toplumda iz bırakan o elleri öpülesi büyüklerime. Evvela Karaman’ımızın hafız ağabeyi Alirıza Selçuk hocamdan bahsetmek isterim. Hafız ağabeyimin ağlayan bir sesi vardır. O Kur’an-ı arkadaşlarının okumasıyla ezberlemiş, yüzlerce hafız ve talebe yetiştirmiştir. Onun o zarafeti ve melekleri kıskandıran mütevekkil hali, insanları etkilemiş ve imanlarını tazelemiştir. Çoğumuza hafız ağabeyimi kör hafız, ama hafız lakaplarıyla tanıtmışlar. Hafız ağabeyim bir cevherdir. Ne acıdır ki belki de aramızda bir minibüslük mesafe var ama hafız ağabeyimin o bal dilinden mahrumum tıpkı suya hasret toprak misali. rabbim ona sağlık, sıhhat nasip eylesin. Yakup Çimen ağabeyim vardı birde, üç yıl kadar oldu. Karanlık dünyasına birde kanser illeti girdi. Göçüp gitti bir gün sessizce. Yakup ağabeyim çok kanaatkar, çok mütevekkildi. Onun o sabrı, o gülen yüzü ve “Mustafa gardaş” diyen o gür sesi hiç gitmedi dimağımdan. İnsanları güldürür, düşündürürdü. Açlığı hiç sevmezdi rahmetli. Bir gün bir yere davet etmişlerde Yakup ağabeyimi, vakit ilerlemiş demişler ki: “Yakup hoca, bir ilahi çığırıver” Yakup amca başlamış: “Oy bizim eller, bizim eller!, bizim ellerde bir yatsılık yerler.” Nurlar içinde yat emi gözlerini peygamberizişan öpsün Yakup abi. Yakup ağabeyin kadim dostu, sesiyle insanları mest eden Ali Beke Büyükcöhçen ağabeyi de buradan minnetle yad ediyorum. Birde Saadet Aköz ablamız var, güzel sadasıyla ablalarımıza Allah’ı sevdiren. Rabbim ona ne sada vermiş amma. Ablamızdır insan özlüyor nede olsa. Osman amcamız var birde. Osman kalaycı ağabey, tekstil fabrikasından emekli olmuş, görmemesine rağmen azmiyle, başardıklarıyla gıptayla baktığım bir büyüğüm. Önceki bir yazımda onunla ilgili trajikomik bir anıyı aktarmıştım siz okurlarıma. Osman Kalaycı ağabeyimi de buradan saygı ve minnetle anıyorum. Ahmet Eşki ağabeyim var birde, bir yıl kadar olmuş Karaman bağrına basmış onu. Ne acıdır ki benim Kurban Bayramında haberim oldu Ahmet Eşki ağabeyimin Karaman’a geldiğinden. Yüreğimle söylüyorum ben Ahmet Eşki ağabeyime daha yakın olmak, sırtımı bir dağ gibi ona dayamak isterdim.
Başta eşim olmak üzere bütün engelli kardeşlerimin Engelliler Gününü yürekten kutlar, bizden sonra gelecek engelli kardeşlerimize daha müreffeh bir gelecek temenni eder, insanları daha duyarlı daha anlayışlı olmalarını istirham ederken bizi sadece engelliler Gününde hatırlamamalarını, daima toplumda yer vermelerini önemle rica ederim. Unutmayın hepiniz engelli adayısınız.