“Vali” Arapça bir kelimedir. Kaynak dildeki kelime anlamı “gözetici”dir. Bugün dilimizde kullanılan “veli, velayet, vilayet” gibi sözcükler de aynı Arapça kökten türetilmiştir. Mevcut sözlükler kelimeyi “bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, mülki amir” şeklinde tanımlar. Kadim zamanlarda bu idari ünvan için “ilbay, ilbeyi” gibi tamamen Türkçe terimler de kullanılmıştır.

Karaman birkaç gün önce, güne vali değişikliği haberiyle girdi. 19 Eylül 2024 Perşembe gecesi saat 00.15 sularında açıklanan kararnameyle bu şehre yeni bir isim vali olarak atandı. Yapılan son değişiklik neticesinde 18 Ağustos 2023 tarihinde vazifeye başlayan Hüseyin Engin Sarıibrahim, görevini Mehmet Fatih Çiçekli’ye devredecek. Kararın her iki valimize de hayırlar getirmesini temenni ederim.

Hayli zamandır bu köşede dil, edebiyat, kültür içerikli yazılar kaleme alıyorum. Bugüne kadar siyasi, ekonomik konularda hiç yazmadım. Fakat geçen yıl ilk defa, ilgilendiğim temel konuların dışına çıkan bir yazıya niyetlenmiştim. Yazının başlığı “Yeni Vali” idi. Niyetim, şehrimize atanan Vali Hüseyin Engin Sarıibrahim’e “Hoş geldiniz!” deyip başarılar dilemekti. Adını koyup ilk cümlelerini karaladığım yazıyı nedense devam ettiremedim. Yazı, uzunca bir süre masaüstünde durdu, tamamlanmayı bekledi. Belli bir tarihten sonra da Sayın Vali’mizin “yeni” vasfının kalktığını düşünerek tamamlamaktan vazgeçtim. Yarım kalmış az sayıdaki yazıdan biri olarak öylece kaldı.

Geçenlerde bilgisayardaki dosyaları karıştırırken gözüm aynı yazıya ilişti tekrar. Vali Bey’in göreve gelişinin üzerinden bir yıl geçmişti. Artık hiçbir anlamı kalmadığı düşüncesiyle birkaç satırdan ibaret bu metni sildim. Kısmette bugün yeniden yazmak varmış.

Osmanlı idaresinde uzunca bir dönem mutasarrıf ve kaymakamlarla yönetilen Karaman, Cumhuriyet Dönemi’nde valiyle ilk kez 1989 yılında tanıştı. 21 Haziran 1989 tarihinde il hüviyeti kazanan bu kadim şehir, ülkemizin 70. vilayeti oldu. Kentin ilk valisi olarak Şükrü Ergün Özakman atandı. Kurucu vali ünvanıyla Özakman üç yıl hizmet etti. Ardından sırasıyla Aydın Arslan, Halil Nimetoğlu, Hakkı Teke, Ali Akan, İsmet Metin, Hasan Basri Güzeloğlu, Fatih Şahin, Süleyman Kahraman, Murat Koca, Süleyman Tapsız, Fahri Meral, Mehmet Alpaslan Işık, Tuncay Akkoyun ve Hüseyin Engin Sarıibrahim bu vazifeyi yerine getiren isimler oldu. “Yeni” Vali’miz Mehmet Fatih Çiçekli de şehrin 16. ilbeyi olarak vilayet şeceresindeki yerini aldı.

İl tarihçesi 35 sene olan Karaman, ortalama insan ömrünün yarısına tekabül eden bu kısacık süre zarfında 15 vali gördü. Başka bir ifadeyle kent, her 28 ayda yeni bir mülki amir tarafından yönetildi. Vali Sayın Çiçekli’nin,  bu ortalamaya nasıl bir katkı sunacağını önümüzdeki günler gösterecek. İçlerinde 1 yıl kalan da oldu, bu süreyi 4 seneye yaklaştıranlar da. Gelen isimlerin hizmet sürelerine bakıldığında dikkati çeken, 2020’den sonrakilerin kısa süreli olması. 12 Mart 2020’de ilan edilen genel salgın (pandemi) bir dönüm noktası olarak ele alınırsa şehrin son dört yılda beşinci valiyi karşılamaya hazırlandığı söylenebilir.

Hangi tür ve kademede olursa olsun, yöneticilik bazı özel şartları isteyen yahut gerektiren bir hizmet dönemidir. Valilik bu neviden idareciliklerin en üst kademesinde yer alır. O makamda başarıyla hizmet edebilmek için hizmet mahallinde belli bir süre bulunmak lazımdır. Zira atandığınız şehri tanıma, kültürünü öğrenme, kentin zayıf yönlerini belirleyip geliştirebilme, orada bekleyen iş ve projelere vâkıf olup bunları takip edebilme, merkezle güçlü bir irtibat tesis edebilme, vatandaşla yakından temas kurabilme, temas halkasını her kesimden insanı içine alacak şekilde genişletebilme gibi esaslı ve zaman isteyen konular vardır bir valinin önünde. Ayrıca eğitim, güvenlik, sağlık gibi daha pek çok mühim gündemi yönetmek durumundadır bir vali. Bu gibi vazifeleri ifa edebilmesi için ihtiyaç duyacağı ilk şey zamandır. Diğeri nitelikli, dürüst, çalışkan, fedakâr, liyakat ve ehliyet sahibi bir ekiptir. Doğru planlama ve yeterli kaynakla birlikte bu görev, büyük bir hizmet ortamına dönüşür. 

Meseleye bu noktalardan yaklaşıldığında Karaman’da yaşanan baş döndürücü değişim dikkat çekici olup üzerinde durmayı ve etraflıca düşünmeyi gerektirir. Kanaatimizce bu, başlı başına bir araştırma konusudur aynı zamanda. Gerçekten de bir şehrin son dört senede beş farklı isimle yönetilmesi herkesin zihninde birtakım soruların belirmesine yol açmıştır. (bk. https://www.karamandan.com/makale/21666580/adem-kocaturk/kotuyse-neden-geldi-iyiyse-neden-gitti ve https://www.karamandan.com/makale/21666351/ahmet-tek/bu-nedir-ya-dort-yilda-bes-vali-olur-mu)

Maksadımız atama merciinin kararını sorgulamak, karar vericilerin iradesini tartışmaya açmak değildir. Takdir elbette kendilerinindir. Ancak bu tarz “jet” değişikliklerin vatandaşın siyasi iradeye, devlete bakışını olumsuz yönde etkilediğine, hatta bu makam ve ünvanlara duyulan güvenin zedelendiğine kuşku yoktur. Şehirde “sahipsizlik” hissi uyandıracağı da muhakkaktır. Hemen her işteki başarının temelinde “istikrar” olgusunun yattığı da asla unutulmamalıdır.

Bilindiği üzere vali, aktif görevde olan kişiler için kullanılır. Halkın nazarında devleti temsil etmesi hasebiyle önemli bir yeri, itibarı ve karşılığı vardır. Dilimizde literatüre “merkez valisi” şeklinde geçen bir terim daha vardır. O da “bir kararnameyle görev yaptığı ilden alınarak İçişleri Bakanlığı bünyesine verilen vali” demektir. Endişemiz odur ki Karaman gibi illerde yaşanan bu hızlı değişimler, literatüre “jet vali” teriminin de yerleşmesine yol açacaktır. Başka bir ifadeyle söylemek gerekirse bu değişiklikler “yeni vali” nitelemesinin hep canlı kalmasına neden olacaktır.

“Yeni Vali”miz hayırlı olsun!