Yeni dünya düzeninde Orta Doğu'nun yeri, küresel güç dengeleri, enerji kaynakları ve bölgesel dinamikler gibi birçok faktör tarafından şekillenecektir.

Orta Doğu, tarihsel, jeopolitik ve ekonomik açıdan önemli bir konuma sahiptir ve bu önem yeni dünya düzeninde de devam edecektir.

Geçmiş iki yazımda,” Yeni Dünya Düzeni ve Türk Dünyası” konusu üzerinde neler yapılmalıdır, nelere dikkat edilmelidir, bunlardan bahsetmiştim. Bahsetmiş olduğumuz konular belki size “ bunları biliyoruz, yıllardır konuşuluyor zaten” dedirtmiştir. Ancak bilmeliyiz ki, sadece konuşmaktan ibaret bir konu olmadığı, dünyanın yeniden şekillenecek olması, bu durumun karşısında ülke olarak konumumuz çok önemli bir yerdedir. Hem Türk Dünyası hemde Orta Doğu için önemli bir konumda olmamız yeni hamleler yapılması gerektiğini göstermektedir. Bu hamlelerin öncüsü olmamız gerektirmektedir.

Orta Doğu, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında yer alması, bir önceki yazımda bahsettiğim üzere  Türk Dünyasının alacağı pozisyonun ne kadar önemli olduğunu da göstermektedir.

Bir bataklığa dönmüş olan Orta Doğuda yaşanılan olumsuz durumlar, en çok da ülkemizi etkilemektedir. Bu durumlar karşısında ülkemizi de etkileyen faktörler her geçen gün daha da artmaktadır. Bunun içindir ki, Türkiye'nin Orta Doğu'da yeni dönemde atacağı adımlar ile bölgesel dinamiklere bağlı olarak çeşitli stratejiler geliştirmelidir.

Bunların en başında; Orta Doğu'daki ülkelerle diplomatik ilişkilerini güçlendirerek bölgedeki barış ve istikrarı destekleyerek başlamalıdır. Bu, hem ekonomik işbirlikleri hem de güvenlik anlaşmaları yoluyla gerçekleşebilir. Bölgedeki enerji kaynakları ve ticaret yolları, Türkiye'nin ekonomik stratejilerinde önemli bir yer tutacaktır. Böylece Türkiye, enerji alanında işbirliklerini artırarak ve ticaret koridorları oluşturarak bölgesel ekonomik entegrasyonu teşvik edebilecektir.

Yaşanılan olumsuzlardan dolayı güvenlik konusunda en büyük sıkıntıyı ülke olarak biz yaşamaktayız. Çıkan çatışmalardan en çok etkilenen ülke olarak, bölgedeki terör örgütleri ve diğer güvenlik tehditlerine karşı ortak savunma mekanizmaları geliştirmek önemlidir. Türkiye, bu konuda bölgedeki müttefikleriyle işbirliği yaparak güvenlik alanında daha etkili olmalıdır. Orta Doğu'da barış, istikrar ve kalkınmayı teşvik eden bölgesel inisiyatiflerde liderlik rolü üstlenmek bunun için önemlidir. Bu adımlar, Türkiye'nin Orta Doğu'da etkin bir politika izlemesine ve bölgedeki nüfuzunun artırmasını sağlayacaktır.

Orta Doğu, yeni dünya düzeninde enerji güvenliği, jeopolitik önem, ekonomik ve teknolojik gelişim, sosyal değişimler ve diplomatik işbirlikleri gibi birçok açıdan kilit bir rol oynamaya devam edecektir. Bunun içindir ki Türkiye olarak önemli bir dönemeçte olduğumuzun farkına varmalı önümüzdeki süreçte güç dengeleri karşısında hareket alanımızı genişletmeliyiz.

Hem zorluklar hem de fırsatlar, bölgenin yeni dönemdeki dinamiklerini şekillendirecektir.